Etiket: tenfiz

Yabancılar ve Vatandaşlık Hukuku

Tanıma ve Tenfiz

Mahkeme kararları kural olarak sadece verildikleri ülkede hüküm
ve sonuç doğururlar.
Bu durum devletlerin yargı egemenliği ve bağımsızlığının bir göstergesidir.
Dolayısıyla hiçbir devlet, ülkesinde başka devlet organlarının, kendi organlarının icra ettiği bu faaliyetlere karışmasına ve katılmasına izin vermez.
Mahkeme kararlarının iki sonucu vardır bunlar, kesin delil ve kesin hükümdür. Bazı mahkeme kararlarının kesin delil ve kesin hüküm
etkisine ek olarak icra kabiliyeti de mevcut olmaktadır.
Devletlerin egemenliklerine ilişkin düşüncelerinin sonucu olarak mahkeme kararları etkisini diğer bir ülkede gösteremez. Bu bağlamda belirli bir devlet mahkemesinden alınan karara dayanarak başka bir ülkedeki icra organları doğrudan harekete geçirilemez veya karar o ülke mahkemelerince dikkate alınamaz.
Çünkü devletlerin yargı bağımsızlığı, birinin mahkemesi tarafından verilen kararın diğer ülkede zorla icra edilmesine engeldir ve her devlet icra kuvvetini yalnız kendi ülkesinde kullanır.
Bu sebeplerden dolayı, dünya üzerindeki devletler diğer bir devlet mahkemesinde alınan kararların kendi ülkelerinde sonuç doğurma şartlarını ve usullerini kendi iç hukuklarında veya taraf oldukları milletlerarası anlaşmalar yoluyla düzenlemektedir.
Yabancı bir mahkeme kararının bu kararın verildiği ülke dışında hüküm ve sonuç doğurması ilgili kararın tanınmasına veya tenfiz edilmesine bağlıdır. Kural olarak tanıma ve tenfiz açılacak ayrı bir dava ile gerçekleştirilebilir.

Tanıma ve Tenfiz Davasında Dikkat Edilmesi Gerekenler

Bu davalar sonucu tanıma veya tenfiz kararı verilmesiyle birlikte yabancı mahkeme kararı, mahalli mahkeme kararı kuvvet ve niteliğini kazanır.
Tanıma veya tenfiz davalarından hangisinin açılacağı ise etki doğurması istenen kararın içeriğine göre değişir. Yabancı mahkeme kararının içeriğinde icra dairesine başvurulmasını gerektiren yani o devletin icra organlarının harekete geçmesini gerektiren bir durum varsa, açılacak dava tenfiz davası olacaktır. Ancak kararın böyle bir özelliği yoksa açılması gereken dava tanıma davasıdır. İçerdiği hükümler sebebiyle tenfiz davası açılması gereken bir yabancı mahkeme kararı hakkında tanıma davası açılabilmesi için, davacının tenfiz yerine tanıma istemesinde haklı bir menfaatinin bulunması gerektiği kabul edilmektedir.

Tanıma ve Tenfiz İçin Şartlar

Yabancı bir mahkeme kararının tanınmasına veya tenfizine izin verilmesi ve talepleri kabul edilebilmesi için gereken şartları devletler kendi iç hukuklarında düzenleyecekleri kurallar ile belirler. Ancak uluslararası nezaket kuralları ve tanıma ve tenfize izin verilmesinin izin veren devlete olan faydalarından dolayı, bugün neredeyse tüm dünya devletleri tanıma veya tenfize izin vermektedir. Ancak bu durum tanıma ve tenfiz şartlarının kural olarak her devletin kendisinin belirlediği gerçeğini değiştirmemektedir.

Ön Koşullar ve Esasa İlişkin Koşullar

Tanıma ve tenfiz şartları, ön koşullar ve esasa ilişkin koşullar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
MÖHUK m. 50’ye göre kararının verilebilmesi için gerekli olan ön koşullar şunlardır:
1-)Yabancı bir mahkeme tarafından verilmiş ilamın bulunması
2-)Yabancı mahkeme kararının hukuk davalarına ilişkin olması
3-)Kararın kesinleşmiş olması

Tanıma ve tenfiz talebinin kabul edilebilmesi için gereken esasa ilişkin şartlar ise MÖHUK m. 58’de düzenlenmiştir. Bunlar:

  • Hükmün verildiği yer ile Türkiye arasında mütekabiliyetin bulunması (Bu şart tanımada aranmaz)
  • İlamın, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması veya davalının itiraz etmesi şartıyla ilamın, dava konusu veya taraflarla gerçek bir ilişkisi bulunmadığı halde kendisine yetki tanıyan bir devlet mahkemesince verilmemiş olması
  • Hükmün kamu düzenine açıkça aykırı olmaması
  • Kararın davalının savunma haklarına riayet edilerek verilmiş olmasıdır.

Türk mahkemeleri, yabancı mahkeme kararlarının tanınması veya tenfizi davasında sadece tanıma veya tenfiz şartlarının bulunup bulunmadığı hususunda incelemede bulunabilir. Türk mahkemelerinde yabancı mahkeme kararında uygulanan usulün ya da kararda yer alan maddi ve hukuki tespitlerin doğruluğu incelenemez. Buna revizyon yasağı denir.
Türk mahkemelerinde dava açıldığı zaman şartlar oluşmuşsa hâkim kararı vermek zorundadır.
Hâkimin bu konuda herhangi bir takdir yetkisi yoktur.

Karaçanta Avukatlık ve Hukuk Bürosu – izmir avukat

Yabancılar ve Vatandaşlık (Milletlerarası) hukuku, ağırlıklı olarak çalışma alanlarımız arasındadır. İzmir’de tanıma ve tenfiz davalarına baktığımız ve edindiğimiz tecrübeyi güncel hukuki mevzuatla birleştirerek statünüzün / haklarınızın belirlenmesi ile dava sırasında en iyi şekilde temsil edilmeniz hususunda gerekli hukuki desteği vermekteyiz. izmir tanıma ve tenfiz avukatı arayışınızda, Yabancılar ve Vatandaşlık (Milletlerarası) hukuku ile ilgili olarak, internet sitemiz veya avukat@karacanta.av.tr e-posta adreslerimiz üzerinden avukatlarımıza soru yöneltebilir, hukuki statünüz, haklarınız ile dava ücret veya masrafları konusunda ücretsiz ön bilgi alabilirsiniz. “tanıma tenfiz” konusunda hukuki destek almak, avukat arayışlarınızda bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Yabancılar ve Vatandaşlık Hukuku

Tanıma Tenfiz Davası – İzmir Avukat – Yurtdışında Boşanma

Yabancı ülke mahkemelerince verilen kararlar,  Türkiye’de kendiliğinden geçerli olmaz. Yabancı mahkeme kararlarının Türkiye’de geçerli olmasını sağlamak için Türkiye’de tanıma tenfiz (izmir avukat) davası açılması gereklidir. Yurtdışında yaşayan müvekkillerimiz sıklıkla “ yurtdışında boşandım fakat Türkiye’de evli görünüyorum ne yapmalıyım?” , “Fransa’da boşandım Türkiye’de geçerli olmadı” vb. diyerek bu konudaki sıkıntılarını dile getirmektedirler. Yabancı ülkede verilen boşanma kararı, Türkiye’de tanıma tenfiz (izmir avukat) davası açılarak geçerli olmadıkça ilgili resmi makamlarca işleme konmaz ve taraflar Türkiye’deki nüfus kayıtlarında hâlâ evli görünmeye devam ederler. Yurtdışında gerçekleşen boşanmanın Türkiye’de de tanınması gereklidir. Yine benzer şekilde “ yurtdışında boşanma sonrası Türkiye’de bulunan mallar ” ile ilgili olarak da taraflar Türkiye’de halen evli görünmeye devam ettikleri için birbirlerine mirasçı olabilmektedir. Ancak tanıma tenfiz (izmir avukat) davası, yeni bir boşanma davası olmayıp dava açılması durumunda tarafların bizzat mahkemeye gelmesi gerekli değildir. Örnek olarak boşanma kararı verilmekle birlikte bu durum yurtdışında verilen tüm mahkeme kararları için geçerli olup yabancı mahkeme kararına ilişkin hukuki statünün kazanılması için bu kararın Türkiye’de tanınması ya da kararda bir alacak hakkı gibi aktif olarak icrası gereken haklar söz konusuysa kararın Türkiye’de tenfizi gerekir.

Yurtdışında bulunan idari makamlarca (belediyeler vb.) verilmiş olan ve mahkeme hükmü niteliği taşımayan kararlar, tanıma ve tenfize konu olmaz. Tenfiz yapılabilmesi için yurtdışında kararın verildiği ülke ile Türkiye Cumhuriyeti arasında hukuki karşılıklılık anlaşması veya sözleşme olmalıdır.Yurtdışında bulunan mahkeme tarafından verilmiş olan karar Türk Kamu düzenine aykırı olmamalıdır. Kamu düzenine açıkça aykırı olan bir mahkeme kararı tanınmaz ve tenfiz edilmez.

Tanıma tenfiz davası nedir?

Tanıma tenfiz davası, yurtdışında özellikle Almanya, Fransa, Belçika ve Hollanda’da yaşayan Türk Vatandaşları’nın önemli sorunlarından bir tanesidir. Tanıma tenfiz davası yaşadıkları ülkede boşandıktan sonra dahi Türkiye’de evli olarak görünen kişilerin bu kaydı gerçeğe uygun hale getirmek için açtıkları bir çeşit tespit davasıdır. Yurtdışında bir Türk ile veya bir yabancı ile evli olan Türk Vatandaşı, o ülkenin yetkili mahkemesinde boşandıktan sonra bu boşanma kararını Türk Mahkemelerinde onaylatmak zorundadır. Bu onaylatma işlemine “tanıma davası” adı verilmektedir. Yabancı mahkemede boşanılırken, mahkeme boşanmanın yanında ayrıca velayete, nafakaya, tazminata ilişkin karar da vermişse bu takdirde açılacak dava “tanıma davası” değil “tenfiz davası” olmaktadır.

Tanıma Tenfiz Davasını Açmak Zorunlu mu?

Tanıma tenfiz davasının yanlış belgelerle ve yanlış usulde açılması halinde yıllarca sürmesi de olasıdır. Bu nedenle tanıma tenfiz davası açılmadan önce hem gerekli belgelerin hem de diğer hususların yerine getirilmiş olması davanın kısa sürede sonuçlanması için önem taşır.

Tanıma tenfiz davasını açmadığınız takdirde:

– Yurtdışında boşanmış olmanıza karşın Türkiye’de evli görünürsünüz. Bu nedenle yeniden evlenemezsiniz; mallarınızın satışında zorluklar yaşayabilirsiniz, müşterek çocuğunuz varsavelayet problemleriyle karşılaşabilirsiniz.

Tanıma tenfiz davalarında hangi belgeler gerekir?

a) Yurtdışında Boşandığınıza Dair Mahkeme Kararı:

Tanıma tenfiz davasında ihtiyaç duyulan belgelerden ilki, yabancı ülkede açılmış olan boşanma davasında alınan mahkeme kararıdır.  Bu kararın ıslak imzalı yani mühürlü-imzalı aslı gerekmektedir. Bu mahkeme kararının kesinleşmiş olması gerekmektedir. Kesinleşme, kararın taraflar açısından yargı yollarının tüketilmiş olması, nihai sonucun elde edilmiş olması anlamına gelir.

b) Boşanma Kararının Kesinleştiğine Dair Yazı:

Mahkemenin kararının kesinleşmiş olup olmadığı, yine kararın altına ilave olarak yazılan bir ek yazıyla tespit edilir. Tanıma tenfiz davası için zorunlu olan bu yazıya kesinleşme şerhi adı verilir. Tanıma tenfiz davası yönünden mahkeme kararının verildiği değil, kesinleştiği tarih tarafların boşanmış kabul edildiği tarihtir. Bir yabancı mahkemenin henüz kesinleşmemiş kararının ülkemizdetanıma tenfizi için dava açılamaz. Yani mahkeme kararının kesinleşmiş olması tanıma tenfiz davası için dava şartıdır.

c) Konsolosluktan Alınacak Apostile:

Kesinleşmiş mahkeme kararının elde edilmesinden sonraki “püf nokta” ise apostile adı verilen “onay“dır. Bazı ülkelerde, boşanma kararları mahkeme tarafından verilmek zorunda değildir. Bu ülkelerde örneğin valilik, belediye başkanlığı gibi makamların da boşanma kararı verebilmeleri mümkündür. Kesinleşmiş bir boşanma kararının yetkili bir mahkeme tarafından verilmiş olduğu apostile ile tespit edilir, yani bu mahkeme kararının alındığı ülkedeki Türk Büyükelçiliği yahut Konsolosluğu, boşanma kararını veren makamın yetkili bir mahkeme olduğunu “onay“lar.

d) Boşanma Kararının Tercümesi

Türk Mahkemelerinde yargılama dili “Türkçe” olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle yurtdışındaki bir mahkemeden yabancı dilde elde edilmiş bir kararın Türk Mahkemeleri tarafından kabul edilmesi için Türk Dili’ne çevrilmiş olması gerekir. Bu kararlar, konsolosluklarda ve yeminli tercüme hizmeti veren bürolarda Türkçe’ye çevrilebilir.

Tanıma tenfiz davası nerede açılabilir?

Yabancı ülkede verilmiş boşanma kararının Türkiye’de tanınması için İzmir’de dava açılması mümkündür.

Türkiye’ye gelmek zorunda mısınız?

Avukat tutmanız halinde dava için Türkiye’ye gelmek, mahkemeye çıkmak zorunda değilsiniz. Vekiliniz sizin adınıza gerekli işlemleri yürütecektir.

Apostil Nedir?

Apostil (Apostille) , 5 Ekim 1961 tarihinde Den Haag’da taraf ülkelerce imzalanan Lahey Konvansiyonuna göre, bir ülkede düzenlenen resmi bir belgenin diğer bir ülkede ibraz edilebilmesine olanak sağlayan bir onaydır (Fransa’da düzenlenmiş bir belgenin Türkiye’de tanınması vb.). Apostil, taraf (sözleşmeyi imzalayan) bir ülkenin sınırları dahilinde düzenlenen, diğer taraf ülkenin sınırları içinde ibraz edilmesi gereken resmi belgeler için, bu belgenin hangi yetkili makamdan verildiğini belirten o ülkenin (belgenin düzenlendiği ülkenin) yetkili makamları tarafından yapılan bir onaydır. Apostil belgenin düzenlendiği ülkede yapılır. Sözleşmeye taraf her ülke, apostilin hangi makamlarca düzenleneceğini kendi belirler. Türk mahkemeleri karar üzerinde konsolosluk onayı ya da apostille görmeden tanıma kararı vermez.

Uygulamada Görülen Bazı Sorunlar

  • Tanıması / tenfizi istenen karar mahkeme tarafından verilmiş bir karar olmalıdır.

Bazı ülkelerde boşanma kararları kilise, belediye, valilik gibi mahkeme sıfatı olmayan idari birimlerce de verilebilmektedir. Bu makamların verdiği kararların Türkiye’de Tanınması veya Tenfizi mümkün değildir. 

  • Yurtdışına yapılan tebligatlarda da sorunlar yaşandığı gözlemlenmektedir. Uygulamada yurtdışına tebligat iki yöntemle yapılmaktadır.

Yabancı uyruklulara yapılacak tebligat, Adalet bakanlığı kanalıyla yapılmaktadır. Duruşma gününü ihtiva eden tebliğ evrakının, tebliği çıkaran merci tarafından muayyen günden en az üç ay evvel gönderilmesi gerekmektedir. Ancak Adalet Bakanlığı duruşma gününün en az beş ay evvel postaya verilecek şekilde tespit edilmesini tavsiye etmektedir. Tebliğe ilişkin masrafların pul olarak gönderilmemesi, ilgili yabancı devlette tebliğ işlemi için ne kadar masraf gerekiyorsa ,maliyeye yatırılacak harç makbuzunun tebliğ evrakına eklenerek gönderilmesi gerekmektedir. Gönderilen tebliğ evrakının ikinci sureti, yabancı ülkenin tebligata ilişkin mevzuatına göre ,muhataba tebliğin yapıldığına , yapılamadıysa sebebine ilişkin şerh ile tebliğ çıkaran makama iade edilmektedir.

Türk vatandaşlarına yapılacak tebligat, 7201 Sayılı Tebligat Kanununa göre siyasi temsilcilik aracılığıyla tebliğ işleminin gerçekleştirilmesidir. Bu maddeye göre; yabancı ülkede kendisine tebliğ yapılacak kimse Türk vatandaşı olduğu takdirde tebliğ o yerdeki Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğu aracılığıyla da yapılabilir. Bu hâlde bildirimi Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğu veya bunların görevlendireceği bir memur yapar. Tebliğin konusu ile hangi merci tarafından çıkarıldığı bilgilerinin yer aldığı ve otuz gün içinde başvurulmadığı takdirde tebliğin yapılmış sayılacağı ihtarını içeren bildirim, muhataba o ülkenin mevzuatının izin verdiği yöntemle gönderilir. Bu maddeye göre tebligat yapabilmek için muhatabın mutlaka Türk vatandaşı olması gerekmektedir.

***

Avukatlarımıza, tanıma tenfiz davası ve uluslararası hukuka ilişkin diğer sorularınızı  +90 (554)  411 83 19 numaralı mobil telefonumuz üzerinden iletebilir ve Whatsapp uygulaması, e-posta adreslerimiz ve iletişim formlarımız üzerinden görüş isteyebilirsiniz.